Hakikat âşığı, tam mücahitti
Sermayesi emek, terdi Üstadım…
Gündüz mücadele, gece zahitti1
Halis mü’minlerin, merdi Üstadım…
Takva tevekküldü, Onun silahı
Tebliğ etti, kurtuluşu felahı
Hedefiydi, insanlığın salahı
Ümmetin haliydi, derdi Üstadım…
İlm-ü ledün ile, hikmeti buldu
Lütfu İlahidir, irfanla doldu
Onun övündüğü, sade bir kuldu
Çağımızda Eba, Zer’di Üstadım…
Allah rızasına, rahattan geçti
O dünyayı değil, ukbayı2 seçti
İstismarcı kesim, hücuma geçti
Tek başına göğüs, gerdi Üstadım…
Münafık marazlı, boş tam takırdı
Altın suya batmış, paslı bakırdı
Allah’a sığındı, Kur’an haykırdı
Şeytanları yere, serdi Üstadım…
Canı kurban idi, Dosta adaklı
Elde Kur’an kılıç, omuz sadaklı3
Siyonizmi devir-meye odaklı
Mesih müjdesini, verdi Üstadım…
Dava çin dünya-sını yıkardı
Ne yorulup kaçar, ne de bıkardı
Daim mazlumlara, sahip çıkardı
Zalimi haini, yerdi4 Üstadım…
Onu anlamadı, dinsiz duygusuz
Allah’tan korkardı, gayrı korkusuz
Cihat yollarında, yorgun uykusuz
Kırklar ve kutuplar, ferdi Üstadım…
Halka şefkat; küfre, şiddet vururdu
Hak yolunda zahmet, Ona sürurdu5
Vuslat hasretiyle, yanıp dururdu
İnşallah murada, erdi Üstadım…
1- Zahit: İbadet, istikamet ve kanaat ehli.
2- Ukba: Ebedi olan ahiret yurdu.
3- Sadak: Yay ile cihat edenlerin ok çantası.
4- Yermek: İkaz etmek, uyarıvermek.
5- Sürur: Sevinç ve huzur hali.