Kasım 05 18:34

AMAÇ İNSAN’DIR, PARTİ VE DERNEK ARAÇTIR. VATAN VE MİLLET AMAÇ; DEMOKRASİ VE LAİKLİK ARAÇTIR.

AMAÇ İNSAN’DIR, PARTİ VE DERNEK ARAÇTIR.  VATAN VE MİLLET AMAÇ; DEMOKRASİ VE LAİKLİK ARAÇTIR.

Kalıcı olan ve değişmez özelliği taşıyan inancımızın genel esasları, temel insan hakları ve vatandaşlarımızın ihtiyaçlarıdır. Zamanın şartlarına ve standartlarına göre bu temel esaslara uygun olarak yapılan kanun ve kurumlar için ise, “değişme ve gelişme” kaçınılmazdır. Ve yine bu insani hedeflere ulaşmak üzere ülke ve bölge şartlarına göre kurulan ve hizmet yolunda kullanılan, dernek, dergi, vakıf ve parti gibi oluşumlar ise nihayet birer araç durumundadır ve asla amaç haline sokulmamalı ve hele “kutsal” yerine konulmamalıdır.

 

"Siz (sadece Müslümanlar için değil bütün) insanlar için çıkarılmış en hayırlı bir ümmet oldunuz. (Çünkü siz, ülkede ve yeryüzünde) Ma'rufu (Hakkı ve hayrı) yürütecek, münkeri (zulmü ve kötülükleri) önleyecek (bir Adil Düzen kurmaya) çalışırsınız. Ve Allah'a (tam) iman edip (bağlanırsınız). Kitap Ehli de inanmış olsaydı, elbette kendileri için hayırlı olurdu. İçlerinden (bazı) iman edenler vardır, fakat çoğunluğu fıska sapanlardır"[1] ayetinde de ifade buyrulduğu gibi, biz sadece kendimizin, ailemizin, yakın çevremizin veya tarikat ve parti üyelerimizin değil, hatta yalnız Müslümanların da değil, bütün insanların haklarını ve hürriyetlerini koruyacak ve kimden gelirse ve kime karşı yapılırsa yapılsın her türlü zulme ve sömürüye mani olacak güçlü ve güvenilir bir düzeni kurmaya memur ve mecburuz... İşte bu amaca ulaşmak üzere oluşturulan çeşitli organize ve otoriteler sadece birer araçtır... Ama bunlar amaç yerine koyulunca, sadece kendi mensuplarına hizmet eder bir konuma gelmekte ve haliyle yozlaşma ve kokuşma başlamaktadır. Bu anlamda siyaset ve parti de çok önemli ve özellikli bir araçtır. Asıl amaç ise ülkemizde ve yeryüzünde barış ve adalet düzeni kurmak ve uygulamaktır. Zira, Adil bir Düzen, yalnız Müslümanların değil, bütün insanlığın ihtiyacıdır. Böylece İlayı Kelimetullah gerçekleşecek ve Rabbimizin rızasına erişilecek ve insanlar huzur ve hürriyete ulaşacaktır.

 

Bu amaçla kurulan parti, vakıf, dernek ise inancımıza ve insanımıza hizmet için kanuni kurum oluşturmak, gönül erlerini organize etmek, eğitmek, denemek ve geleceğe hazırlamak gibi çok önemli fonksiyonlar üstlenen bir araç konumunda ve ideallerimizin kabuğu durumunda oldukları için bunlar da bir gün ömrünü tamamlayacak, özelliğini yitirip tarih literatürüne girmiş olacaklardır.

 

Bu tabii gelişme ve değişmeyi bir bademe benzetmek uygun olacaktır:

 

Örneğin siyaset sahnesinde Milli Nizam baharda açan badem çiçeği gibiydi... Meyve tomurcuğu oluştu ve çiçek düştü... Milli Selamet, çağlanın yeşil kabuğu yerindeydi... O da görevini yerine getirdi ve sonunda yarıldı ve döküldü. Refah ise asıl özü içinde taşıyan sert kabuk benzeriydi... Önemli oluşumlara araç ve köprü görevi üstlendi. Uzun yıllar bu fonksiyonunu icra etmiş ve hayırlı hizmetler yürütmüştü. Artık her kesimden ve herkesin Refah'a yönelmesi ve Milli Görüş'ün iktidara yürümesi karşısında duyulan bazı rahatsızlıklar ve sıkıntılar, bu kabuğun giderek dar geldiğine ve özünü ortaya çıkarmak üzere ileride belki de yeni bir değişim hazırlandığına bir işarettir” tespitleri aynen gerçekleşmiştir. Ardından aynı hareket Fazilet'le yoluna devam ederken “Fazilet bile bir kan ve kılıf değişimine uğrayabilir” denmiş, bu da gerçekleşmiş ve Fazilet Saadet’e evrilmiştir. Hatta: “Saadet’te de bir süzülme ve saflaşma yaşanabilir” tahmin ve tahlillerimiz de zuhur etmiştir. Öyle umuyoruz ki, Milli Görüş’ün, sadece Müslümanları değil, tüm insanlığı kuşatıp kucaklayacak ve kutlu projeleri, inşaallah Milli Çözüm gayret ve istikametinde hedefine erişecektir.

Bütün hedefi ve hesabı; bağlı bulunduğu tarikat, meşrep, dernek veya parti vasıtasıyla bazı makam ve menfaatlere kavuşmak olan, veya iyi niyetle de olsa sadece kendi meşrep ve mensuplarının saadetini

amaçlayan kimselerin maddi ve manevî kazancı, bu amaçları ile sınırlı kalacaktır. Ama Allah'ın rızasına ve insanların duasına kavuşmak üzere, onun bütün kullarına iyilikte bulunmak ve bu maksatla yeryüzünde Adil Bir Düzeni kurmak amacıyla yola çıkanlar dernek, vakıf, parti gibi kurumlara sadece bir araç gözüyle bakanlar ve asıl kazancın cihat şuuru ve teşkilat huzuruyla çalışmak olduğunu kavrayanlar elbette daha kârlı çıkacaktır. Yanlış anlaşılmasın. Amaçlarımıza ulaşmak için bu tür araçları hazırlamak ve kullanmak elbette şarttır. Çünkü vasıtasız vuslat olmayacaktır. Hatta devlet ve hükümet imkânlarını Hakkın ve halkın hizmetinde kullanabilmek niyetiyle ve ibadet gayretiyle kurulan zahirde parti görünümündeki vasıtalar içerisinde cemaat ve itaat disipliniyle çalışmak lazımdır. Hizmet ve mesuliyetten kaçmaya, “bunlar araçtır, amaç değildir” deyip kaytarmaya asla bahane yapılamayacaktır.

TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ:

Yorum Yaz