Kasım 08 07:53

Bu Seçimler Belki de Son Fırsattır ve EHLİ VİCDAN İTTİFAK ZORUNDADIR

Bu Seçimler Belki de Son Fırsattır ve EHLİ VİCDAN İTTİFAK ZORUNDADIR

Erdoğan iktidarının, sosyal yardım yapılan aile sayısının 4,5 milyona yükseldiğini bir iftihar vesilesi olarak gündeme getirmesi, aslında kendi ayarını deşifre etmesiydi. 4,5 milyon ailenin devletin sosyal yardım paketiyle geçinmeye mecbur hale gelmesi, yaklaşık 20 milyon insanımızın çağdaş dilenciliğe mahkûm edilmesiydi. Bu utanılacak vaziyeti bile bir başarı göstergesi gibi sunanlarla bu ülkenin yönetilmesi ne büyük bir talihsizliktir!

Asgari ücret, dolar bazında geçen yılın gerisinde kalmış, son 15 yılın en düşük seviyesine ulaşmıştı!

2002’den bu yana yıllara göre asgari ücret ve dolar karşılıkları şöyle olmaktaydı.

Not: Üstelik bu rakamlar ve artışlar 2002 ile 2014 yılları arasını yansıtmaktaydı. Ondan sonraki 8 yılda ise enflasyon ve zamlar katlanarak artmış ve toplumu iyice bunaltmıştı.

İktidar ve yandaşlarının bu enflasyon sonuçlarını dünyadaki pandemiye ve yaşanan ekonomik problemlere bağlaması da tam bir safsataydı. Çünkü hem Avrupa ve Amerika’da ve diğer ülkelerde enflasyon birkaç puan artmışken bizde neredeyse 20 katına çıkması bu iktidarın beceriksizliğinin sonuçlarıydı.

      

1 ASGARİ ÜCRET TABLOSU 2

        

İktidar fahiş benzin vergileriyle de halkı soymaktaydı!  

CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Türk halkının, uygulanan fahiş vergiler nedeniyle akaryakıta diğer ülke yurttaşlarının kat kat üzerinde para ödediğini vurgulayarak, “AKP, petrol ürünlerinden alınan fahiş vergiler yoluyla yıllardır halkı soyuyor” diye uyarmaktalardı. AKP döneminde benzin yüzde 210 pahalanmıştı, bu dönemde dolardaki yüzde 35’lik artıştan arındırıldığında benzin fiyatları yüzde 130 artmıştı.

Bir depo benzinin bedeli Türkiye’deki asgari ücretin yarısına yaklaşmıştır!

Türkiye’de fahiş benzin fiyatının nedeni, tüketimden alınan insafsız nitelikteki dolaylı vergiler olmakta… Vatandaşın 1 litre benzine ödediği paranın sadece üçte biri ana fiyattır. Bütçe açıklarını kapamada kolay yöntem olarak başvurulan ve fiyatın içinde tahsil edilen aşırı yüksek miktar ve oranlardaki ÖTV, KDV gibi dolaylı vergilerle birlikte benzinin pompa fiyatı, rafineri çıkış fiyatının 4 katına ulaşmaktadır. Türkiye’de dolar bazında benzin fiyatı, kişi başına milli gelirin 100 bin doları aştığı Norveç’teki ile neredeyse aynı düzeye çıkmıştır. Bir depo benzinin bedeli Norveç’te asgari ücretin yaklaşık yüzde 2’sine, Türkiye’de ise dörtte birine denk geliyor. AKP döneminde; özellikle de serbest fiyat sistemine geçilen 2005’ten sonra, akaryakıttan alınan yüklü miktardaki dolaylı vergiler, bütçe açıklarının kapatılmasında önemli bir rol oynamaktadır. EPDK verilerine göre 2005-2012 döneminde akaryakıttan 181 milyarı ÖTV ve 69 milyarı KDV olmak üzere toplam 250 milyar liralık dolaylı vergi alınmıştır. AB’ye uyum gerekçesiyle ÖTV’de ‘kırsal motorin’ uygulaması 2011 başında kaldırıldı, çiftçinin kullandığı motorinle, gemilerde ve diğer alanlarda kullanılan motorinin fiyatı eşitlenmeye çalışıldı. Yani çiftçi Mehmet’in traktöründe kullandığı motorinden de ‘gemiciklerin’ yaktığı motorinden de aynı ÖTV alınmaktadır, ikisi de 1 litre motorine aynı parayı ödemek zorundadır.

Makalenin tamamı için: https://www.millicozum.com/mc/duyurular/bu-secimler-belki-de-son-firsattir-ve-ehli-vicdan-ittifak-zorundadir

Yorum Yaz