Uygar ve uyumlu insanların olgunluk derecesini gösteren en önemli işaretlerden birisi de karşılıklı diyaloglarında, iletişim (irtibat) kurma ve işbirliği yapma konularında ortaya koydukları olumlu ve sorumlu tutumlarıdır. Nezaket ve faziletten kopuk, edep ve erdemden yoksun yaklaşımlar, itici ve incitici konuşmalar üzerine dostluk ve dayanışma köprüleri kurulamayacaktır. Kim tarafından ve kime karşı yapılırsa yapılsın, elbette zulüm ve haksızlıklar; inancımıza ve kutsalımıza yönelik saldırılar karşısında "susan dilsiz şeytan" olmamalı, ama gereksiz ve seviyesiz tepkilerden ve sataşmalardan da uzak durmalıdır. Çünkü lafızlarımız, tavırlarımız ve davranışlarımız, iç dünyamızın aynalarıdır.
İsrâ Suresi 84’üncü ayeti bu gerçeği vurgulamaktadır.
“De ki: ‘Herkes kendi şâkilesine (fıtrat halini almış karakter ve tıynetine göre bir düşünce ve) davranış ortaya koyacak (kendi mizaç ve meşrebine göre bir iş yapacak)tır. Bu durumda, kimin haklı ve hayırlı bir yol tuttuğunu en iyi bilen Rabbiniz Teâlâ’dır.’ [Not: Bu nedenle devlet, herkesin mizacına, marifet ve meslek kazanımına uygun çalışma ve üretim yapma şartlarını oluşturmalıdır… Eğitim sistemini de, kişilerin ilgi ve yeteneklerini keşfedip geliştirecek şekilde ayarlamalıdır.]” (İsrâ Suresi: 84)
İnsanlarla ilişkilerimizde: a) Önce kastımız ve ne niyetle yaklaştığımız... b) Sonra kurduğumuz cümleler ve konuşma tarzımız... c) Ve tabi davranışlarımız ve yüz tavrımız, muhataplarımız üzerinde iyi veya kötü, olumlu veya olumsuz bir etki yapacaktır. Aslında, konuşma tarzımız ve yüz tavrımız, gayemizi ve hedefimizi yansıtacağından, halis bir niyetle başlanan sözlere, hatta öğütlere ve tenkitlere bile saygı duyulacaktır.
Makalenin tamamı için: https://www.millicozum.com/mc/duyurular/diyalogda-kasit-lafiz-ve-tavir