Dünya, deryanda damla; ey Sahib-i Kâinat
Vahdet huzruna erdir, kurtar benlik şirkinden!
Şeytan huylu bu nefsim, direnir akla inat
Rüyayı gerçek sanır, geçmez sabit fikrinden!
Yoktur Zâtından gayrı, billâh hakiki mevcut
Hepsi gölge resimdir, Sen’sin yegâne Ma’but
Korkulan ve umulan, odur put, odur maksut
Kalpte hikmet uyanır, masivanın terkinden!
Kudret hikmetle döner, galaksiler kürreler
Bin bir ismin sırrıyla, coşup durur zerreler
Her an tekrar yaratır, milyon milyar kerreler
Hisseden hayran kalır, âlemlerin zikrinden!
Gözde gören, dilde diyen, kalpte sezen kim?
Suda yüzen, gökte uçan, yerde gezen kim?
Sadıkları aziz eden, fasıkları ezen kim?
Nankörlükten uzak dur, razı olur şükründen!
Duan ve davan yoksa, netsin seni Yaradan
Arsız hayâsız toplum, ne farkı var haradan
Hak bâtılı ayırmaz, doymaz gözü paradan
Hayır gelmez bunların, Arabından Türkünden!
Manasını okumaz, merak etmez Kur’an’ı
Hükmüne razı olmaz, arar sahte bûrhanı
Haccı seyahat sayar, kavurmadır Kurbanı
Zalime övgü düzer, rüşvet alsa her kimden!
Ölümü sevmez mi hiç, Dosta vuslat özleyen
Katmerli münafıktır, gâvurdan rant gözleyen
Kalbi şeytan çarşısı, dili Hak-aşk sözleyen
Kör adam ne anlarmış, güzellikten çirkinden!