Muhammet Muhtar Han’ın enfes dizeleriyle başlayalım:
İslam'ın İlahi saygısından bihaber olan kadınlar bugün;
Maalesef yeni bir Cahiliye Devri’nin mazlumları durumundalar!..
Gerçi bedenler dışarda, topraklara gömülmüyor kızlar ama;
Ne acıdır ki neonlu barlara, genel odalara gömülmede taze ruhlar.
Kof nutuklar irâd ederken, Feminizm hobili sosyetik hanımlar;
Asil sanılan basit ve fasit beylere peşkeş çekilmede, fahişe damgalı masum kadınlar!..
Ama bu gitmez böyle, gün gelir birer gül bahçesine çevrilir,
Bu ışıltılı bataklıklar; ve er-geç alçalırlar kadınları alçaltanlar.
• Kadınları birer seks aracı ve maddi kazanç materyalleri haline getiren uygarlıkların, zeval durumundaki (batmaya yaklaşmış) güneşe benzetilmeleri çarpıcıdır. Unutulmamalıdır ki, batan güneşin yerinde başka bir güneş, batan uygarlığın üzerinde ise başka uygarlıklar doğacaktır!..
Bugün uygarlık sanılan şey, aslında vahşi aygırlıktır!
Sıcak ve kendisini sarıp kucaklayacak bir aile yuvasına ve analığa hasret nice kadın, parayla satılıp, ruhlar zinayla kirlenirken, ben bu dünyaya uygardır diyemem!..
Sarhoş naraları villalardan viran evlere, yatlardan denizlere taşarken, ben bu dünyaya uygardır diyemem!..
Bebekler açlıktan kundakta solarken, masum yetimlerin mamaları füzelerle göklere savrulurken, ben bu dünyaya uygardır diyemem!..
Büyük büyüklüğünü bilmez, küçük büyüğü dinlemez, haram-helâl bilinmezken; ben bu dünyaya uygardır diyemem!..
• Uygarlığı; ilimle-cehaleti, güzellikle-çirkinliği, haramla-helâli öğreten İslam’ın dışında aramak, onu kelime ve sistem olarak anlamamaktır.
“Kadın hakları ve hürriyetleri” gibi jelatinli kılıflar altında kadınlık haysiyetini ayaklar altına alan… Kadınları ve kızları soyup sokağa salarak, onları şehvet tuzağı ve tutsağı ve reklam vasıtası yapıp aile huzurundan ve insanlık onurundan uzaklaştıran barbar Batı Medeniyeti, maalesef dünyayı genelevine; kadınları, hatta kız ve erkek çocukları ise seks köleliğine çevirmiş durumdadır. Siyonist ve emperyalist zihniyetin bu bâtıl ve berbat başarısı, Rahmetli Erbakan Hocamızın tabiriyle “Şeytanın şaheseri” sayılmalıdır!
Maalesef, dindar kılıflı Erdoğan iktidarları döneminde; “Kadına şiddeti önleme” bahanesiyle ve “Kadın özgürlüklerini genişletme” gerekçesiyle çıkarılan yasalar ve İstanbul Sözleşmesi gibi sapkınlıklarla; maalesef ailevi ve ahlâki yapımız yozlaştırılmış, fuhşun her türlüsü yaygınlaştırılmış, daha da beteri; evli kadınların zina etmesi ceza kapsamından çıkarılıp serbest bırakılmıştır. Loto, Toto, Piyango ve Kazı-Kazan gibi kumarın her çeşidine kapı açılmış, faiz azdırılmış, dış borçla ülkemiz ve geleceğimiz rehin alınmıştır.
Buna rağmen Müslüm Gündüz denen şarlatan, 15 Haziran 2021 tarihinde Kanal 23’te Arif Çakmak’ın “Ayrıntı” programına çıkarılarak (ve 20 Haziran’da YouTube kanalında yayınlanan), Sn. Erdoğan’ın; Avrupa’nın bütün küstahlıklarına ve Türkiye’yi dışlamalarına rağmen, Haçlı AB kapısında yalvarması gibi rezaletlerine bile nice mazeret ve hikmetler uydurmasına fırsat sağlanmıştı. Ne diyelim, zinacının zinacıyı sevmesi ve desteklemesi onun bozuk ayarının icabıdır. Müslüm Gündüz gibi, bulaştığı mel’anetler yüzünden utancından toplum içine bile çıkmaması gereken arsızların hâlâ Erbakan’a iftiralar atıp, Erdoğan’a övgüler yağdırması, zerre kadar iz’anı ve vicdanı olanların artık bunların farkını anlaması gereken bir tavırdır.
TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ: