Kevser’in tadılır, balda böcekte
Hoş filiz vermeyen, killer utansın…
Eserin anılır, dalda çiçekte
Muhammed kokmayan, güller utansın…
Hakk; şerikin de yok, hâşâ eşin de
Bin ömür fedadır, vuslat peşinde
Cihatla kavrulup, aşk ateşinde
Yanıp da tozmayan, küller utansın…
Mavi seherlerde, mahcup sesimi
Sahurda secdede, son nefesimi
Vuslat arzusuyla, has hevesimi
Dosta taşımayan, yeller utansın…
Kir şirkten arındır, hayal çarşını
Takva irfan süsler, gönül arşını
Hak yolda sabredip, zafer marşını
Terennüm etmeyen, teller utansın…
Hak nizam İslam’ın, yüreği gibi
Cihat çatı; namaz, direği gibi
Gerçeği konuştur, gereği gibi
Hak’kı haykırmayan, diller utansın…
Rabbim farkındadır, her niyetimin
Hedefi bellidir, hep gayretimin
Çaresiz sahipsiz, garip yetimin
Elinden tutmayan, eller utansın…
Arşından indirdin, arzına doğru
Ömür yaklaşıyor, en sona doğru
Lütfettin yollarım, hep Sana doğru
Hicretime engel, çöller utansın…
Zâtın sıfatında, olmaz zevalin
Zerrede Kürrede, mührün Kemâlin
Hayranım seyrine, O nur Cemâlin
Vechini saklayan, tüller utansın…
Merkez Efendi’de, mest olur canlar
Zirveye ulaşır, his heyecanlar
Has huzurla dolar, ruhsal fincanlar
Gözyaşı akmayan, seller utansın…
Hüsn-ü zannımızdan, mahcup eyleme
Zafer arzumuzdan, mahrum eyleme
Ya Rabbi bu sene, mahzun eyleme
Gafletle yaşanan, haller utansın…
Milli Çözüm Ehli, ortak sinerji
Hainler zalimler, duyar alerji
Zikrullah fikrullah, kalbe enerji
Yarı yolda koyan, piller utansın...