“Ey her mevsim açan, ak-pâk çiçeğim
Barışın ellere, küsün bana mı…
Sana kim öğretti, böyle sevmeği
Bayramın ellere, yasın bana mı…
Duyman mı gönlümün, haykırışını
Kırarsın kalbimin, sabır taşını
Dayanmam gösterme, çatık kaşını
Gülüşün ellere, nazın bana mı…”
MAHCUBİYET İKRARI VE MESRURİYET İZHARI
Bunca kusur içre, günahkâr iken
İkram iltifatla, mahcup eyledin…
Her günüm hasretle, ahu zar iken
Bin şükür rızanı, matlup eyledin…
En güzel tecelli, bedenin büstün
Kapında Kıtmirlik, beylikten üstün
Lütfedip sorarsın: “Benden mi küstün?”
Kulunu aşkına, merkûp1 eyledin…
Nice rezalete, bulaşır idim
Ben nasıl vahdete, ulaşır idim
Faniler peşinde, dolaşır idim
Gönlüme Zatını, mahbup eyledin…
Ey Can baştan sona, Hak’tın hayırdın
Tutup dalâletten, çekip ayırdın
Hamdü senalar ki, seçip kayırdın
En kutlu davana, mensup eyledin…
İnşallah lütfuna, etmem hıyanet
Nimete nankörlük, aynen cinayet
Kerim Rahim Rabbim, kıldın inayet
Ahiret cennetî, merğup2 eyledin…
Elbette gelmedik, tozup gezmeye
İbadet hizmetten, kaçıp bezmeye
Umarım Deccal’in, başın ezmeye
Bu aciz kulunu, mansup3 eyledin…
Haddime mi düşmüş, hâşâ itiraz
Edep takınmayan, bulur inkiraz4
Başa bela açar, ikbal ihtiras
Helal nimetlerin, mendup5 eyledin…
Nefsim olmaz idi, İslam’a mail
Hidayet nurunla, eyledin nail
Yoksa kalır idik, gafil ve cahil
Kur’an’ı bizlere, mektup eyledin…
Her temenni acep, dert mi deva mı
Taksime razı ol, isyan reva mı
Cennet cemal has kul-luğun devamı
Duamız ahrete, mahsup6 eyledin…
Aşkınla yanarken, hoş gör feryadım
Sana kurban olsun, canım evladım
Rızandan ayırma, budur muradım
Ahmedin sevdanla, meczup7 eyledin…
Lügatçe:
1- Merkûb: Üzerine binilen, merkep.
2- Merğub: Rağbet edilen, kıymet verilen.
3- Mansub: Nasb edilen, tayin edilip görevlendirilen.
4- İnkiraz: Yıkılıp gitme, sona erme.
5- Mendup: Dinen mubah görülen, izin verilen.
6- Mahsup eylemek: Hesaplayıp kayda geçmek, dünyada yapılan duaların karşılığını cennet ve mağfiret olarak vermek.
7- Meczub: Aklı başından giden, cezbeye düşen.