Zafer müjdesini, veren Kur’an’ım
Sen gecikti diye, bana çatarsın!..
Her an gün beklerim, yüce fermanım
Layık mı imana, şüphe katarsın!..
İmtihan şartların, ben mi koymuşum
Yeter naz itiraz, gayrı doymuşum
Bir ömür Siyonist, gözün oymuşum
Ümitsiz bu işi, nasıl kotarsın!..
Kader hükmün işler, kimseyi takmaz
Hakk hikmettir senin, keyfine bakmaz
Akıl insaf ehli, emeğin yakmaz
Şüphe vesveseyle, şirke batarsın!..
İsyanın bana mı, Erbakan’a mı
Aziz Hocana mı, üst makama mı
Sitemin Hakka mı, Dost Hakan’a1 mı
Söyle sen o lafı, kime atarsın!..
İblis şüphe saçıp, kanda dolaşır
Yeis bir mikroptur, kalbe bulaşır
Zafere sabreden, sadık ulaşır
Görevin seferdir, niye yatarsın!..
Dürüst ol, dostlara; hüsnüzan gerek
Adil ve insaflı, hak mizan gerek
Gafil kulaklara, bir ezan gerek
Riya kovasıyla, ihlas satarsın!..
Kardeşlerde hata, kusur ararsın
Kendin düzelmezsen, neye yararsın
Vicdan sahibiysen, yara sararsın
Oysa sen kuru laf, atıp tutarsın!..
Nefste ve beyinde; saklı kurt, bulun
Niyyetin düzeltip, gayrı kurtulun
“Mağdur mahrum” rolü, senin kuruntun
Şükür türlü nimet, yersin yutarsın!..
Gerçi çoktur hatam, günahım benim
Ancak Cenab Hak’tır, penahım2 benim
Tevhit tecelli dört, cenahım3 benim
Sen kalpte nifaka, süslü sıtarsın!..4