Arayan Mevlâ’yı, elbette bulur
Sen Hak yola düşüp, yaşlanmadın ki…
Kalpler zikrullahla, mutmain olur
Bir meal hatmedip, haşlanmadın ki…
Nice gafil cahil, dolaştım diye
Çok şükür huzura, ulaştım diye
İlim hikmet nura, bulaştım diye
Hamdü heyecanla, coşamadın ki…
Kof sıfat geçersiz, hoca hacıdır
Hiç adam kayrılmaz, kardeş bacıdır
Amelyat sancılı, ilaç acıdır
Sen bu tedaviden, hoşlanmadın ki…
Şifa bulman için, katlanman lazım
“Belki de son şansım…”, şartlanman lazım
Boş heves hesabı, atlaman lazım
Kuruntu gururun, boşamadın ki…
En sonunda çıkar, insan ayarı
Kimi anlar; kimin, yoktur duyarı
Olgunlaşmak için, gerek uyarı
İnsaf et horlanıp, dışlanmadın ki…
Mü’min itiraza, etmez tevessül
İmtihan sırrıyla, eyler tevekkül
Kur’an’la ferahlar, ehli tefekkür
Sen aşkla kaynayıp, taşamadın ki…
Gerçeği haykırmaz, Hakkı gizlersin
Dini hizmetinle, dünya gözlersin
Hoş benlik güderken, Rabbin özlersin
Sen hâlâ nefsini, aşamadın ki…
İmtihan yolunda, dünya bir durak
Gönül tarlan susuz, gözlerin kurak
Takvayı cihadı, sevdana burak
Eyleyip vuslata, koşamadın ki…
Ne tevbekâr oldun, ne de uslandın
Hidayet saadet, ucuz mu sandın
Menzilin uzak ya, çabuk usandın
Sabru sebat ile, yaşamadın ki…
Ne çekti Nebiler, mü’min yâranlar
Etleri tarandı, hem yakıldılar
Dostlar bir siteme, çok takıldılar
Davan çin dövülüp, taşlanmadın ki…
Üç beş kelimeyle, bilgiçlik gütme
Üstada dostuna, nankörlük etme
Pişmeyen çiğ kalır, harcanıp gitme
Sen emanet yükün, taşımadın ki…