Kasım 14 21:27

BEN DÜNYADAN; DÜNYA, BENDEN USANDI

BEN DÜNYADAN; DÜNYA, BENDEN USANDI

Her varlıkta, Hak didarın1 gözlerim

Nefs hevâdan; hevâ, benden usandı…

Hasreti kavurdu, Yâri özlerim

Ben dünyadan; dünya, benden usandı...

        

Kur’an’sız nizamda, intizam olmaz

Bâtılda Hak ahlâk, insicam2 olmaz

Şahsi kin garazla, intikam olmaz

Ben düşmandan; düşman, benden usandı...

      

Mal makam peşinde, ihtirasım yok

Takdire razıyım, itirazım yok

Münafık sanıyor, hiç marazım yok

Ben nifaktan; nifak, benden usandı...

        

Damlayken deryaya, vuslat meramdır3

Hak Yâre varmadan, huzur haramdır

Ayrılık beladır, hasret yaramdır

Ben beladan; bela, benden usandı...

      

Rasül rehberimdir, Kur’an siracım4

Günahkârım amma, tevbe mi’racım

Beden zindanında, ruhum kiracım

Ben canımdan; canım, benden usandı...

        

Ya Rabb bizleri de, salihlerden yaz

Kulluk şuuru ver, yakışır mı naz

İman eden seyrek, şirksiz iman az5

Ben bu halktan; bu halk, benden usandı...

      

Kıymet yok duasız, davasız kulun6

Pis milyardan üstün, halis bir pulun

"Lime tekûlûne, mâ lâ tef’alûn7

Ben fasıktan; fasık, benden usandı...

      

Aslını yansıtır, bil her unsur da

Ya Şeytan avcunda, ya Hakk huzurda

Mü’min ısrar etmez, gaflet kusurda

Ben Şeytandan; Şeytan, benden usandı...

      

Bozuk kafalarla, sorun çözülmez

Pamuk ipliğine, elmas düzülmez

Aşık dünyalıktan, kayba üzülmez

Ben hayattan; hayat, benden usandı...

      

Hakk Dosttan gayrıya, eylemem minnet

Şirk ve şekavete8, yönelmek cinnet

Bir avuç sadıkla, sahralar9 cennet

Ben dostlardan; dostlar, benden hoşlandı…

        

        

1- Didar: Yüz, çehre.

2- İnsicam: Uyumlu, tutarlı.

3- Meram: İstek, arzu, kutlu maksat.

4- Sirac: Işık, aydınlık kaynağı, nur saçıcı.

5- “(Ey Nebim ve davetçim!) Sen ne kadar üstüne düşsen (ve hırs göstersen de) insanların çoğu (gerçekten) iman edecek değillerdir.” (Yusuf Suresi: 103)

“(Gafil ve cahil insanların) Onların çoğu ancak ortak koşarak (ve bir yönden mutlaka şirk katarak) Allah’a iman etmektedirler.” (Yusuf Suresi: 106)

6- “(Ey Resulüm!) De ki: ‘Eğer sizin duanız (davanız, takvanız) olmasaydı, Rabbim size ne diye değer versindi? Fakat siz gerçekten yalanladınız (Kur’an’ın her hükmünün gerekli ve geçerli olmadığını söylediniz); artık (bunun cezası da mutlaka lazımdır ve azabı da) kaçınılmaz olacaktır (ve elbette çekilecektir).’” (Furkan Suresi: 77)

7- “Ey iman edenler! (Kendiniz yapmadığınız ve) Yapamayacağınız şeyleri niçin (boşuna hava atmak kastiyle başkasına) söylersiniz?” (Saff Suresi: 2)

“(Böyle) Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında büyük bir buğuz ve kızgınlığa (sebebiyet verecek ve aleyhinize bir suç teşkil edecektir). [Not: Bazı Müslümanlar; “Eğer Allah katındaki en makbul ameli bilseydik, o yolda canımızı ve malımızı feda ederdik” demelerine rağmen, bu amelin CİHAD olduğunu bildiren ayetler gelince, bu sözlerinden yan çizmeleri üzerine bu İlahi tehditler indirilmiştir.]” (Saff Suresi: 3)

8- Şekavet: İsyankârlık, günahkârlık, eşkıyalık.

9- Sahra: Issız bucaksız çöl ortamı.

Yorum Yaz