Her varlıkta, Hak didarın1 gözlerim
Nefs hevâdan; hevâ, benden usandı…
Hasreti kavurdu, Yâri özlerim
Ben dünyadan; dünya, benden usandı...
Kur’an’sız nizamda, intizam olmaz
Bâtılda Hak ahlâk, insicam2 olmaz
Şahsi kin garazla, intikam olmaz
Ben düşmandan; düşman, benden usandı...
Mal makam peşinde, ihtirasım yok
Takdire razıyım, itirazım yok
Münafık sanıyor, hiç marazım yok
Ben nifaktan; nifak, benden usandı...
Damlayken deryaya, vuslat meramdır3
Hak Yâre varmadan, huzur haramdır
Ayrılık beladır, hasret yaramdır
Ben beladan; bela, benden usandı...
Rasül rehberimdir, Kur’an siracım4
Günahkârım amma, tevbe mi’racım
Beden zindanında, ruhum kiracım
Ben canımdan; canım, benden usandı...
Ya Rabb bizleri de, salihlerden yaz
Kulluk şuuru ver, yakışır mı naz
İman eden seyrek, şirksiz iman az5
Ben bu halktan; bu halk, benden usandı...
Kıymet yok duasız, davasız kulun6
Pis milyardan üstün, halis bir pulun
"Lime tekûlûne, mâ lâ tef’alûn”7
Ben fasıktan; fasık, benden usandı...
Aslını yansıtır, bil her unsur da
Ya Şeytan avcunda, ya Hakk huzurda
Mü’min ısrar etmez, gaflet kusurda
Ben Şeytandan; Şeytan, benden usandı...
Bozuk kafalarla, sorun çözülmez
Pamuk ipliğine, elmas düzülmez
Aşık dünyalıktan, kayba üzülmez
Ben hayattan; hayat, benden usandı...
Hakk Dosttan gayrıya, eylemem minnet
Şirk ve şekavete8, yönelmek cinnet
Bir avuç sadıkla, sahralar9 cennet
Ben dostlardan; dostlar, benden hoşlandı…
1- Didar: Yüz, çehre.
2- İnsicam: Uyumlu, tutarlı.
3- Meram: İstek, arzu, kutlu maksat.
4- Sirac: Işık, aydınlık kaynağı, nur saçıcı.
5- “(Ey Nebim ve davetçim!) Sen ne kadar üstüne düşsen (ve hırs göstersen de) insanların çoğu (gerçekten) iman edecek değillerdir.” (Yusuf Suresi: 103)
“(Gafil ve cahil insanların) Onların çoğu ancak ortak koşarak (ve bir yönden mutlaka şirk katarak) Allah’a iman etmektedirler.” (Yusuf Suresi: 106)
6- “(Ey Resulüm!) De ki: ‘Eğer sizin duanız (davanız, takvanız) olmasaydı, Rabbim size ne diye değer versindi? Fakat siz gerçekten yalanladınız (Kur’an’ın her hükmünün gerekli ve geçerli olmadığını söylediniz); artık (bunun cezası da mutlaka lazımdır ve azabı da) kaçınılmaz olacaktır (ve elbette çekilecektir).’” (Furkan Suresi: 77)
7- “Ey iman edenler! (Kendiniz yapmadığınız ve) Yapamayacağınız şeyleri niçin (boşuna hava atmak kastiyle başkasına) söylersiniz?” (Saff Suresi: 2)
“(Böyle) Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında büyük bir buğuz ve kızgınlığa (sebebiyet verecek ve aleyhinize bir suç teşkil edecektir). [Not: Bazı Müslümanlar; “Eğer Allah katındaki en makbul ameli bilseydik, o yolda canımızı ve malımızı feda ederdik” demelerine rağmen, bu amelin CİHAD olduğunu bildiren ayetler gelince, bu sözlerinden yan çizmeleri üzerine bu İlahi tehditler indirilmiştir.]” (Saff Suresi: 3)
8- Şekavet: İsyankârlık, günahkârlık, eşkıyalık.
9- Sahra: Issız bucaksız çöl ortamı.