Şeriat tarikat, takva yobazı
Münafıklığını, örter cübbesi…
Riyakâr sahtekâr, din hokkabazı
Çağdaş bir Bel’amdır, bilgiç züppesi…
Faiz fuhuş kumar, yayan iktidar
Zina livata hak, sayan iktidar
Hep haçlı AB’ye, kayan iktidar
Fıska övgü düzer, nifak zümresi…
Şöhrete hürmete, tapıyor yavşak
Az zoru görünce, sapıyor kavşak
“Hakkı konuş” desen, kapıyor uşak
Şehvet servet olmuş, gönül kıblesi…
TV çağırınca, hemen koşuyor
Pas soru geldikçe, uçup coşuyor
SÖZCÜ yazar bile, keyfin okşuyor
Malesef kalmamış, iman zübdesi…
Kur’an’a sünnete, aklı selime
Uygun anayasa, bilmez kelime
Taklitçi papağan, susar zalime
Din dava satıyor, dünya Kâbesi…
Ehli sünnet imiş, ehli rezalet
Uçkurun uşağı, nerde fazilet
Güce tapınırlar, kaplamış zillet
İslami gayretin, yoktur habbesi…
Zekât fitre fonun, harcıyor zevke
Gafil övüldükçe, geliyor şevke
Zerre din gayreti, çekseydi keşke
Cahil tapınağı, olur türbesi…
Ne dosyaları var, ayıp gıcıktır
Yüzleri kızartır, hayâ kaçıktır
Gel tövbe et; rahmet, kapı açıktır
Gayrı Hakkı haykır, duysun cümlesi…
İşbirlikçi hain, her münafıktan
İsrail’le gizli, şu muvafıktan
Al intikamını, facir fasıktan
Tüm Siyonistlerin, çöksün kubbesi…