Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic’in bir TV yayınında “3-4 ay içerisinde büyük bir savaş felaketinin yaşanacağını” vurgulaması anlamlıydı.
“3. Dünya Savaşı değil ama büyük bir çatışmaya çok yakın olduğumuza inanıyorum. Bunun çok da uzak olmadığını düşünüyorum. 3-4 aydan fazla sürmez ve hatta bundan önce yaşanma tehlikesi olan çatışmalar olacağını seziyorum. Bu nedenle bir felakete yaklaştığımızı saklamıyorum. Milyonlarca insanın kaybına yol açacak bir savaştan bahsediyorum!” anlamında ifadeler kullanan Sırp lider, acaba sadece öngörülerini mi açıklamıştı, yoksa önemli merkezlerden dinlediklerini mi aktarmıştı?
Bu arada Rus Lider Putin’in Kuzey Kore ile “Kapsamlı Stratejik Ortaklık”anlaşması imzalaması da yeni bir çatışmanın ön hazırlığı olarak yorumlanmıştı. Kuzey Kore lideri Kim Jong, Rusya’nın Ukrayna operasyonlarını desteklediğini açıklamıştı.
Bu arada İSVEÇ’in, aniden 30 bin ton buğday stoklama kararı alması ve nedenini açıklamaması… Almanya’nın birdenbire olağanüstü bir silahlanma ve Litvanya’da üs kurma çabalarını yoğunlaştırması… Ve yine Rus Donanmasının Küba civarında ve ABD karşısında deniz tatbikatlarını aylardır hâlâ sürdürüyor olması; yeni bir Dünya Savaşı mı çıkacak?sorularına yol açmaktaydı!..
Bir İsrail askerinin kolunda Vadedilmiş Toprakları simgeleyen bir harita dünya basınında yer almıştı; bu haritada Türkiye dahil 7 ülke bulunmaktaydı!
2023 Ekim ayında başlayan İsrail-Hamas arasındaki savaş Ortadoğu’da adeta yeni bir döneme kapı açmıştı. İsrail ordusu Gazze’de katliam yapmaya başlarken; İran, ABD, Hizbullah ve Husiler sahneye çıkmış, dahası İran tarihte ilk kez etkisiz de olsa İsrail’e doğrudan saldırı dahi yapmıştı. Tevrat’ta krallıklarının toprakları olarak tasvir edilen bu yerleri, Yahudiler “Kendilerine Vadedilmiş Topraklar” (Arz-ı Mev’ud) saymaktaydı. İsrail Terör devleti 1948’de kurulmuştu ancak İsrail’i resmen tanımayanlar, bu bölgeyi halen Filistin olarak adlandırmaktaydı.
Vadedilmiş Topraklar nereleri kapsamaktaydı?
Vadedilmiş Topraklar Yahudilik’te Tanrı YHVH tarafından Hz. İbrahim’e ve soydaşlarına vadedilmiş bölgeler olmaktaydı. Tam sınırları belli olmamakla beraber, günümüzde İsrail ve Filistin Devleti topraklarını oluşturan bölgenin Vadedilmiş Toprakların merkezi olduğu inancı yaygındı. Günümüzde ise Vadedilmiş Topraklar; Mısır, Irak, Lübnan, Suudi Arabistan, İran’ın bir bölümü ve özellikle Türkiye’nin de doğu ve güneyini kapsamaktaydı. Yani İsrail her ne kadar Hamas ile savaştığını öne sürse de devlet olarak politikaları sınırlarını genişleterek Ortadoğu ve Anadolu’yu içine alan bir bölgeye hâkimiyet kurmak sevdasındaydı.
Askerlerin kolunda dikkat çeken harita fotoğrafı
İsrailli Telegram kanallarında ortaya çıkan ve kısa sürede sosyal medyayı karıştıran görüntülerde ise bir İsrail askerinin kolunda, Türkiye dahil tam 7 ülkeyi kapsayan bir Vadedilmiş Topraklar haritası fotoğrafa yansımıştı. Haritanın; Mısır, Lübnan, Suriye, İran, Irak, Suudi Arabistan ve Türkiye’nin bazı bölgelerini kapsadığı anlaşılmaktaydı. Yani çıkacak bir bölgesel savaşın suçlusu ve sorumlusu Kuduz İsrail olacaktı.
Bölgesel savaşa bir adım kalmıştı!
Bir Beyaz Saray yetkilisi, Biden’ın üst düzey bir danışmanının, İsrail ile İran destekli Hizbullah arasındaki gerilimi düşürmek için Ortadoğu’ya gideceğini açıklamıştı. Adının açıklanmasını istemeyen yetkili, Amos Hochstein’ın İsrail ile Lübnan arasındaki “Mavi Hat”ta gerilimin daha da artmasını önlemek için çaba göstereceğini vurgulamıştı. ABD kanadı bir süredir Hizbullah ve İsrail arasında topyekûn bir savaş çıkmasından endişe duymaktaydı, çünkü bu savaşta İsrail ordusunun Hizbullah’a karşı galip gelmesi mucizelere bağlıydı. Bu bağlamda ABD ordusunun bölgede aktif bir şekilde savaşa girmesi dahi masadaydı. İsrail ordusu sözcüsü Tuğamiral Daniel Hagari, Hizbullah’tan İsrail’e yönelik sınır ötesi ateşin yoğunlaşmasının ciddi bir gerilimi tetikleyebileceğini hatırlatmıştı.
İsrail medyasında çıkan haberlerde ise ordunun Hizbullah’ın bir numaralı ismi Hasan Nasrallah’ın nerede olduğunu bulduğunu yazmıştı. 32 yıldır Hizbullah’ın başında bulunan Nasrallah’ı yıllar önce öldürmekten hatta hedef almaktan dahi vazgeçen İsrail kanadının, savaşla birlikte bu ismi tekrar bir numaralı hedef haline getirmesi bölgesel bir savaşı tetikleme çabasıydı. İsrail 8 Ekim 2024’ten beri sık sık Hizbullah’ın üst düzey yetkililerini ortadan kaldırmış ancak Nasrallah’a herhangi bir saldırıda bulunmamıştı. Yerel medya ise MOSSAD’ın, Nasrallah’ın yerini öğrendiğini ve her an ortadan kaldırılabileceğiniyazmıştı.[1] Bunun anlamı; İsrail ve ABD, İran’ı kışkırtmak ve bu ülkeye saldırmak üzere bahane hazırlamaktaydı!
Daha yakından tanımak ve meraklarının yanıtlarını bulmak isteyen değerli okurlarımızdan ve birçok yazar ve fikir adamımızdan gelen yoğun talepler ve teklifler üzerine, başyazarımız ve genel yayın danışmanımız Ahmet Akgül Hocamızın kısa bir özgeçmişini hazırlayıp bilgilerinize sunmayı gerekli saydık…