Emri Hak gelip de, gittin gideli
Halimiz perişan, hep zillet Hocam!
Gönüller mühürlü, gözler perdeli
Ne izzet kaldı ne, haysiyet Hocam!
Edep Sende idi, cesaret Sende
Dirayet metanet, feraset Sende
Sensiz çaresizlik, esaret bende
Seninle kazandık, şahsiyet Hocam!
Aziz hatırana, saygısız soysuz
Aşağılık mahlûk, huzursuz huysuz
Kendin başkan yapmış, seçimsiz oysuz
Hakkını savunmak, farziyet Hocam!
Biri bühtan atar, diğeri susar
Fırsatı bulmuş ya, gayzını kusar
Bir sürü duyarsız, saklanıp pusar
Yakışmaz Mü’mine, acziyet Hocam!
Güya; “Beytül malın, üstüne yattın;
Sonra evlatlara, miras bıraktın…”
Haşa ki Sen Haktan, böyle ıraktın
Ederler kasıtlı, eziyet Hocam!
Davanı satarlar, hep öbek öbek
Gâvurla uzlaştı, siyona köpek
Vicdanlar çürüdü, yağlandı göbek
Kalmadı asalet, fazilet Hocam!
Kimisini almış, hapis korkusu
Kimileri sarmış, servet kokusu
Milli Çözüm caymaz, sağlam dokusu
Zor günde sadakat, meziyet Hocam!
Ruhun aramızda, himmetin hazır
Sadıkların safta, zafere nazır
Siyoniste kalsa, kökümüz kazır
Peşinden koşarlar, rezilet Hocam!
“Ven-Necmi” sırrını, anlayan gelsin
Aşkla yaşla gözün, kanlayan gelsin
Marazlı takımı, tanıyan gelsin
Riyakârın derdi, süs ziynet Hocam!
Kaynak:
MİLLİ ÇÖZÜM DERGİSİ