Bilirsin çok günah, işleyip durdum
Bin pişman saçımı, yolamadım ki…
Giderek kudurdu, bu nefis kurdum
Tasmasın elime, alamadım ki…
Defalarca aştım, haddi kotayı
Kesmedin rızkımı, ikram atayı
Ancak Dost bağışlar, bunca hatayı
Tevbe kapısında, solamadım ki…
Hep boşa geçirdim, gençlik çağımı
Doğru seçemedim, solu sağımı
Gafletle kuruyan, gönül bağımı
Akan göz yaşımla, sulamadım ki…
Haksızca gönüller, kırmışsam eğer
Eyvah binbir Kâbe, yıkmışım meğer
Bir ömür gözyaşı, dökmeye değer
Hak rahmet kapını, çalamadım ki…
Hak değil nefs için, kızdım Efendim
Hep boş yere esip, tozdum Efendim
Nice tevbe edip, bozdum Efendim
Aldığım kararda, kalamadım ki…
Erbakan’a düşman, Siyona mürit
Hak davaya hain, Şeytana şakirt
Hangi safta ise, kalp ona ait
Bu şuur onurla, dolamadım ki…
Kur’an’dan hayattan, ders kapamadım
Gayretim niyetim, saf yapamadım
Şirkten şekavetten, tam kopamadım
Tevhid deryasına, dalamadım ki…
Bakımsız soldurdum, iman gülümü
Günahla kirlettim, vicdan gölümü
Mevlâ’sına hasret, mahzun gönlümü
Vahdet iklimine, salamadım ki…
İman iz’an varsa, şerre uyulmaz
Hain zalim; insan, yerne koyulmaz
Rabbin va’di haktır, şüphe duyulmaz
Yolunda can kurban, kılamadım ki…