Rüyamda; kendi aracımla Kocaeli’nden Kudüs’e, Mescid-i Aksa’ya Cuma namazı kılmaya gitmek üzere yola çıkıyorum. Yol o kadar kısa sürüyor ki göz açıp kapatıncaya kadar Kudüs’e varmış oluyorum. Daha önce hiç görmediğim Kudüs sokaklarından birine aracımı park ediyorum ve yürüme mesafesinde olan Mescid-i Aksa’yı görüyorum, heyecan içerisinde yürüyerek hızlı adımlarla ilerliyorum. Sokakta kollarında Türk bayrağını gördüğüm askerler nöbet tutuyor ve karşıdan bir Türk askeri konvoyu onurla geliyor. Tanklar, Kirpiler ve Resmi görevli (çakar lambaları olan) araçlar geçiyor. Ben de gururla asker selamı verip konvoyun geçmesini bekledikten sonra yola devam ediyorum. Türk askerleri Kudüs’te huzur ortamını sağlamış olduklarından iç rahatlığıyla Mescid-i Aksa’da Cuma namazı kılıyoruz. Kudüs’teki herkesin ana dili Türkçe imiş ve Cuma hutbesi de Türkçe okunuyor. Daha önce hiç yaşamadığım manevi bir huzur ve lezzet içerisinde namazımı eda ettikten sonra Türkiye’ye geri dönmek için arabaya doğru ilerlerken sokaklarda kayboluyorum. Oradaki birkaç esnafa, geldiğim aracı görüp görmediklerini soruyorum. Bir dükkânda, iki farklı baba ve oğullarının Türkiye’den Cuma namazı için geldiklerini ve geri dönemediklerini görüyorum. Beraber gitmeyi teklif ediyorum ve onlar da kabul ediyorlar. Arabayı bulup yola çıkmak üzereyken uyanıyorum.

TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ: