Hidayet ve hikmet, bulayım diye
Sıbğatullah renge, boyandım ey dost…
İstikamet üzre, kalayım diye
Nice bin zahmete, dayandım ey dost…
Şehrimde garibim, camide garib
Ümmetin derdiyle, her an muzdarip
Selam vermez oldu, ahbab ekarib
Divanedir diye, ün aldım ey dost…
Ümmet zelil hakir, millet perişan
İzzet haysiyetten, kalmadı nişan
Fitneyle suçlanır, Hakkı konuşan
Hapis hakaretle, sınandım ey dost…
İslam’ın sadece, hoş ismi kaldı
Kur’an hükmedilmez, sırf resmi kaldı
Mü'minin şuursuz, bir cismi kaldı
Yetiş imdadıma, bunaldım ey dost…
Faize fuhuşa, fetva uyduran
Vurguna kumara, takva uyduran
Başkan olmuş hâlâ, şekva uyduran
Riyakârdan bıktım, usandım ey dost…
Çıkara tapınır, güce yaslanır
Yüzler parlatılır, özler paslanır
Haksız kazanç ile, şişer kaslanır
Şükür Hakka doğru, yol aldım ey dost…
Sadık ahmak saylır, fasık kahraman
İmanlar yozlaşmış, nifakla harman
Dışı mü’min içi, Hindu Brahman
Tipleri yerdikçe, kınandım ey dost…
Dilleri alışmış, Bel’am zikrine
Kalpleri kapılmış, dünya fikrine
Beyinler bağlanmış, esbab şirkine
Şükür Erbakan’la, uyandım ey dost…
Dünya çin din satar, kiralık haiyn
Din gelenek olmuş, ibadet ayin
Kanunları Haçlı, AB’den tayin
Sorsan der; Kur’an’a, inandım ey dost…
Zahiren İslam’ı, ikrar ederler
Çok Kur’ani hükmü, inkâr ederler
Haram talan aşla, iftar ederler
Hak dost bulam diye, dolandım ey dost…
Münafıkın işi, gücü istismar
Melanete kılıf; “lazım istikrar…”
Riyalı amelden, ettim istiğfar
İhlasla kulluğun, donandım ey dost…
Adil düzen, dava; hepten bıraktık
Cüzdanı kabarttık, vicdan kararttık
Siyonist saltanat, yıkılsın artık
Acizim sıkıldım, daraldım ey dost…