Aralık 06 01:02

SİYASET VE DEMOKRASİ DENGESİ

SİYASET VE DEMOKRASİ DENGESİ

 

Eski Yunancada “demos-kratos” kelimelerinden türetilen ve “halkın kendi kendisini yönetmesi” anlamında kullanılagelen demokrasi, çağımızda en çok istismar ve suiistimal edilen kavramlardan birisidir.[1]

 

Uygulandığı her ülkede birbirinden oldukça farklı biçimlere bürünen, yani birbirine zıt pek çok çeşidi gösterilebilen demokrasinin başlıca türleri şunlardır:

 

1- Doğrudan Demokrasi: Halkın; hem anayasa ve kanunlarını, hem yönetim kurumlarını bizzat kendilerinin hazırlaması ve uygulaması ve yine bütün mahkemelere doğrudan halkın bakması şeklindeki bir demokrasi anlayışıdır ki, bu sadece 5-10 bin nüfuslu bir şehir-site düzeninde uygulanabilecek bir yönetim şeklidir. Ve zaten Eski Yunan döneminde Atina ve Sparta gibi tek bir şehir çevresinde yürütülebilmiştir. O dönemde bile şehir halkının hepsi değil, sadece “yurttaş” statüsüne girebilenler oy kullanma ve yönetime katılma hakkına sahiptir. Önemli bir kitle oluşturan köleler ve kadınlara demokratik haklar verilmemiştir. Yani genel insan hakları değil, özel yurttaş hakları gözetilmiştir.

 

Sonunda yurttaşlar öyle istiyor diye Atina’da kadın-erkek hamamları bile birleştirilmiş, korkunç bir toplumsal kokuşma baş göstermiş ve Demokrasi deneyimi Eski Yunan Medeniyetinin çöküşüyle neticelenmiştir. O dönem filozoflarından Eflatun bile “Devlet” adlı kitabında, Demokrasiyi, “Tiranlık (zalim ve zorba yönetim)’den sonra, soysuzlaşmış siyasi sistemlerin en kötüsü” şeklinde ifade etmektedir.

 

...

 

MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ..

 

 

Yorum Yaz