AYM’den Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne Dikkat Çeken İptal Kararı
Anayasa Mahkemesi’nin, 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçildikten sonra yayımlanan ilk Cumhurbaşkanı Kararnamesi’nin 37 hükmüne iptal kararı vermesi bazılarını telaşlandırmıştı.
DW Türkçe’nin haberine göre Anayasa Mahkemesi, 10 Temmuz 2018’de yayımlanan 1 numaralı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin bazı maddelerinin iptali için CHP ve Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun açtığı davayı karara bağlamıştı. Buna göre Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk düzenlemesi olan ve Cumhurbaşkanlığı ile bakanlıkların teşkilatlarını düzenleyen 1 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne ilişkin 37 ayrı iptal kararı alınmıştı.
İptal kararının gerekçesi 27 Şubat 2024’te Resmi Gazete’de yayımlanmıştı.
Anayasa Mahkemesi, verdiği ihlal kararları ile Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan’ın tepkisine yol açmış, Erdoğan; AYM kararlarının “kendilerini rahatsız ettiğini” hatırlatmış, Anayasa değişikliğine gidileceğini aktarmıştı. Meclis gündemine gelen 8. Yargı Paketi’nde AYM’nin tazminat davaları ile ilgili maddeler de bulunmaktaydı.
20 Nisan 2024’te görev süresi sona erecek olan AYM Başkanı Zühtü Arslan, Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan’ın katıldığı etkinlikte; AYM kararları sonrasında ortaya çıkan yargı kriziyle ilgili konuşmuş, “AYM kararlarına uyulmamasının yasal zemini yoktur” diye çıkışmıştı.
İptal kararı: “Cumhurbaşkanı temel haklara ilişkin düzenleme yapamaz.”
AYM, Cumhurbaşkanı Kararnamesi’ndeki düzenlemeleri iptal gerekçesinde, “Cumhurbaşkanı’nın Anayasa’da güvence altına alınan temel haklara ilişkin düzenleme yapma yetkisinin olmadığı, bu konuda kararname çıkarılamayacağı ve düzenlemelerin ancak kanunla yapılabileceğini!” vurgulamıştı.
“İptal edilen ve iktidara dokuz ay süre verilen düzenlemeler arasında Cumhurbaşkanlığına personel ataması, maaşlarının düzenlenmesi, hâkim ve savcıların Cumhurbaşkanlığınca görevlendirilmesi, üst kademe yöneticileri hakkında bilgi toplanması ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığına belediyelere ait yetkiler verilmesi gibi yetkiler” de iptal kapsamına alınmıştı.
Çevre Bakanlığı’nın imar ve yapılaşma yetkileri de iptal kapsamındaydı!..
İptal edilen düzenlemeler arasında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na imar ve yapılaşmaya ilişkin verilen yetkiler de vardı. Bunlar arasında “gecekondu, kıyı alanları ve tesisleri ile niteliğinin bozulması nedeniyle orman ve mera dışına çıkarılan alanlar dâhil kentsel ve kırsal alan ve yerleşmelerde yapılacak iyileştirme, yenileme ve dönüşüm uygulamalarında idarelerce uyulacak usul ve esasları belirlemek” gibi belediyelerde olan bazı yetkiler de yer almaktaydı. AYM, Anayasa’da güvence altına alınan mülkiyet hakkıyla ilgili düzenlemenin kararnameyle yapılamayacağını belirterek iptal kararına imza attı. Kararda, “Bu alanlarda yapılacak iş ve işlemler, kişilerin maliki bulundukları arsa, arazi ve yapılar üzerindeki kullanım ve tasarruf biçimlerini kısmen veya tamamen değiştirme, yeniden düzenleme veya sona erdirme gibi mülkiyet hakkına müdahale teşkil edebilecek niteliktedir” uyarısı yapılmıştı.
Erdoğan’ın “Kırmızı Kitap” Kuşkuları!
Devletin “gizli anayasası” olarak nitelendirilen ve kamuoyunda “Kırmızı Kitap” olarak adlandırılan Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi’nin güncellenmesine yönelik çalışma başlatılmıştı. Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan’ın talimatı üzerine, Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi’nin güncellenmesi için Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği harekete geçmiş durumdaydı. Gizliliği nedeniyle kamuoyunda, “Kırmızı Kitap” olarak da anılan belgenin güncellenmesine yönelik Bakanlıklardan ve ilgili kuruluşlardan görüşler istenmeye başlanmıştı. Bu çalışmaların ardından konunun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında, nisan ayının başında yapılması planlanan Milli Güvenlik Kurulu toplantısında ele alınacağı konuşulmaktaydı. Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi, içeriği itibarıyla devletin iç ve dış tehdit algılamalarını madde madde ortaya koyan bir belge niteliğini taşımaktaydı. Belge, tehditteki değişikliklere göre belirli aralıklarla Milli Güvenlik Kurulu toplantılarında görüşülüp tartışılmaktaydı. Milli güvenliğin sağlanması ve milli hedeflere ulaşılması amacıyla Milli Güvenlik Kurulu’nun belirlediği görüşler dahilinde iç, dış ve savunma hareket tarzlarına ait esasları kapsayan Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi, son olarak 30 Eylül 2019’da Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen Milli Güvenlik Kurulu toplantısında ele alınmıştı.
Yapay zekâ ‘Kırmızı Kitap’a alınacaktı!
Milli Güvenlik Siyaset Belgesi, 10. kez yenilenme hazırlığındaydı. İç güvenlik, dış güvenlik ve savunma ana başlıklarından oluşan belgede, yapay zekâ ve afetlere de bir parantez açılacağı bilgileri sızmıştı. Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminden bu yana 2005, 2010, 2015, 2020 yıllarında yenilenen belgenin bir kez daha yenilenmesi için çalışma başlatılmıştı. 2014’ten bu yana Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği görevinde bulunan Seyfullah Hacımüftüoğlu’nun 3. kez yenilenme çalışmalarını koordine edeceği medyaya yansımıştı. Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, Bakanlıklardan ve kurumlardan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ne eklenmesini istedikleri hususları öneri olarak toplamaya başlatmıştı.
Nüfus yönetimi ve “göç” de belgede olacaktı!
CNN Türk’ün haberine göre, bu yıl içinde çalışmaların tamamlanması, belgenin bir Milli Güvenlik Kurulu toplantısında görüşülerek onaylanması ve belgenin 2025 yılında yürürlüğe konulması planlanmıştı. Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ne, yapay zekânın ilk kez girmesi tasarlanmıştı. Belgede nüfus yönetimi başlığının olması, göç meselesinin de bu alanda irdelenmesi beklentiler arasındaydı. Terör örgütleri ile mücadele ise hem iç hem de dış güvenlik meselesi olarak bütüncül bir bakış açısıyla belgede yer almaktaydı.
Bu belge iç güvenlik siyaseti, dış güvenlik siyaseti, savunma güvenliği siyaseti olmak üzere 3 ana bölümden oluşmaktaydı. İç güvenlik kısmını İçişleri Bakanlığı, dış güvenlik kısmını Dışişleri Bakanlığı, savunma kısmını ise Milli Savunma Bakanlığı hazırlamaktaydı.
Acaba Sn. Erdoğan, “iç güvenlik” konusunda hangi kuşkuları taşımaktaydı ve hangi tedbirleri alacaktı?
20 Nisan 2024’te süresi dolacak olan AYM Başkanı Zühtü Arslan, Anayasa Mahkemesi kararlarına uymanın ‘zorunluluk’ olduğunu haykırmıştı!
...
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ..