AKP iktidarının ve Sn. Erdoğan’ın din istismarcılığı yaptığını bilmeyen kalmamıştı. MHP’nin ve Sn. Bahçeli’nin Türk ırkçılığı yaptıkları da açıktı. Peki bu din istismarcılarıyla Türk ırkçılarını aynı ittifakta buluşturan-uyuşturan ve tahribat ortaklığı yaptıran hangi müşterek amaçlardı? Hangi şantajlar ve avantajlardı? Veya hangi muhterem (!) odaklar ve oluşumlardı? Hatırlayınız, İsveç’in Kur’an yakılması küstahlığına izin çıkarması ve PKK’ya destek olması üzerinden Sn. Erdoğan ve Sn. Bahçeli mangalda kül bırakmamış, “İsveç bu yanlış ve kışkırtıcı tavırlarını bırakmazsa, NATO’ya sokmayız!” şeklinde kurusıkı palavralar sıkmışlardı. Ama üç gün sonra gittikleri NATO zirvesinde Sn. Erdoğan: “Türkiye’nin AB’ye girmesi için önünü açın, biz de İsveç’e NATO kapısını aralayalım!” diyerek asıl niyetini ve sinsi mahiyetini açığa vurmuşlardı… Yani bunların asıl kutsalı ve maksadı; Kur’an’ın yakılması veya PKK’ya arka çıkılması değil, haçlı ve ahlâksız AB çirkefinde Türkiye’nin boğulmasıydı!..
Daha önce, Merkez Bankasının başına ABD’li Siyonist sermaye baronlarınca Hafize Gaye Erkan’ın atanması da bunların gerçek ayarını ortaya koymaktaydı! Zira Hafize Gaye Erkan’ın Amerika’dan atanması, Türkiye’yi gerçekte kimlerin yönettiği sorusunu gündeme taşımıştı… Hayret, daha önce Bülent Ecevit iktidarında Amerika’dan atanan Kemal Derviş olayı sırasında Sn. Devlet Bahçeli yine iktidar ortağıydı. Yani şu “Din istismarcısı” ve “Türk ırkçısı” etiketlerinin altında hangi gizli ve kirli ilişkiler sırıtmaktaydı? Bu istismarcılık ve ırkçılık politikaları, hem bazı kesimleri İslam’dan uzaklaştırmış; hem de PKK gibi, İsrail, ABD ve AB ülkelerinin tezgâhlayıp desteklediği, Devlet ve Millet düşmanı anarşi şebekelerinin, yöre halkını kandırma ve kışkırtma bahanesi olarak kullanılmıştır.
...
Makalenin tamamı için TIKLAYINIZ..